Prometheus ve Aisopos (Ezop)

Antik çağın bilgelik dolu masalcısı Aisopos, hayvanların diliyle insan doğasını anlatırken bazen tanrılara da sözü bırakır. Bu masalların kimi zaman satır aralarında, kimi zaman da doğrudan merkezinde Prometheus karşımıza çıkar.

Prometheus, yalnızca Titanların soyundan gelen bir mit kahramanı değil; aynı zamanda insan aklının, bilgeliğinin ve başkaldırısının sembolüdür. Aisopos’un kısa ama derin hikâyelerinde Prometheus bazen yaratıcı, bazen alaycı, bazen ise kaderin ince oyunlarına maruz kalan bir karakter olarak belirir. Bu masallar sayesinde, onun daha az bilinen yönlerine ve Antik Yunan ahlâk anlayışına da ışık tutulur.

Bu bölümde sizlerle, Prometheus’un doğrudan ya da dolaylı olarak yer aldığı Aisopos masallarını paylaşıyoruz. Her biri hem eğlenceli hem düşündürücü bu anlatılar, Antik Yunan dünyasının insan-tanrı ilişkisini anlamak isteyenler için eşsiz birer pencere.

Zeus, Prometheus, Athena ve Momos

Günün birinde Zeus bir boğa, Prometheus bir insan, Athena ise bir ev yapmaya karar vermişler ve değerlendirmeyi Momos’a bırakmışlar. Bu güzel eserleri kıskanan Momos, kusur bulmaya çalışmış. Zeus’a daha iyi görmesi için boğanın gözlerini boynuzlarının üstüne koyması gerektiğini söylemiş. Sonra Prometheus’a ne düşündüğünü herkesin görebilmesi için insanın aklını kafasının dışına koyması gerektiğini söylemiş. Son olarak Athena ‘ya kötü bir komşuya rastgelindiğinde kolayca uzaklaşabilmesi için evin altına tekerlek koyması gerektiğini söylemiş. Zorlanarak kusur bulmasına sinirlenen Zeus, onu Olympos dağından kovmuş.

Aslan, Prometheus ve Fil

Aslan, Prometheus’a sitem ediyormuş. “Beni hayvanlar aleminin en güçlü hayvanı yaptın, çenemi keskin dişlerle, pençelerimi yırtıcı tırnaklarla donattın, ama buna rağmen horozdan korkmamı engelleyemedin,” diye dert yanıyormuş. Bir gün Prometheus dayanamayıp, “Ben elimden geleni yaptım, sana verebileceğim bütün gücü verdim, ama içindeki korkuyu kendin besliyorsun,” demiş. Bu sözlerle kendisine güvenini büsbütün yitiren aslan ağlamaya, korkaklığını lanetlemeye başlamış, sonunda intihar etmeye karar vermiş.Yolda yürürken bir file rastlamış, onunla sohbete başlamış.
Bir süre sonra filin devamlı kulaklarını salladığını fark eden aslan bunu neden yaptığını sormuş. Fil de kulaklarının etrafında uçuşan sivrisineği göstererek, “Bu gördüğün arsız şeykulağıma kaçarsa ölürüm,” demiş. Bunu duyan aslan çok sevinmiş. “Artık intihar etmeme gerek yok, çünkü filden
daha cesurum. Bir horozun bir sivrisinekten daha büyük olduğu kadar,” demiş.

İki Heybe

Prometheus insanları yaratırken onlara iki heybe armağan etmiş. Birinde diğer insanların kusurları, ötekinde her insanın kendi kusuru saklıymış. İlk heybeyi önlerine, ikincisini de arkalarına asmış. Bu yüzden insanlar diğerlerinin kusurlarını görürken, kendi kusurlarının farkına varmazlar.

Prometheus ve İnsanlar

Zeus, Prometheus’tan insanlarla hayvanları yaratmasını istemiş. Bir süre sonra hayvanların insanlardan daha çok olduğunu fark eden Zeus, Prometheus’a bazılarını insan yapmasını söylemiş. Prometheus hemen söyleneni uygulamış, böylece günümüze kadar insan görünümünde olup hayvan gibi davranan insanlara rastlamak mümkün.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir